Evden çıkarken aklımdaki şey seraya ulaşmak, çalışırken işi bitirmek, iş bittiğinde ise eve varmak. Yolda geçirdiğim zamanın da, çalışırken geçirdiğim zamanın da hayatımın bir parçası olduğunu düşündüm bugün. Ağaçlara baktım. Bir ara gökyüzüne kaldırdım yüzümü. Toprağın rengine dikkat ettim ve yüzüme vuran rüzgarı hissetmeyi denedim. Hayat, bir sonraki şeye ulaşmaya çalışarak ve ya onu bekleyerek …
Biraz Rahatlasam
Bilerek ve ya bilmeyerek birilerini üzmek, sinirlendirmek, neşesini kaçırmak gibi şeyleri kafanıza ne kadar takıyosunuz bilmiyorum. Ben gereğinden fazla taktığımı düşünüyorum ve bu durum bende artık kafa ağrılarının yanında sıtma nöbetlerine de neden olmaya başladı. Çok küçük ve istemeyerek de olsa, yaptığım ve ya yapmadığım herhangi bir şey ile birilerini rahatsız edip etmediğimi sorgulamak ve …
Fi Tarihinde Günlüğe Düşülmüş Bir Not
Sanıyorum ki halimi size yeterince anlatamayacağım. Öyle kelimeler yazmalıyım ki, her nerede nasıl duyuyosanız bu sözlerimi halinize şükretmelisiniz.Bütün bedenim ateşler içerisindeyken sanki kötürüm gibi tir tir titriyorum. İçimde bir bunalım, bedenimden dışarıya akıp gitsin diye derinden nefesler alıyor veriyorum. Gözlerimden akan yaşlar yüzümü epeyce ıslattı. Ara ara titreyen ellerimi beceriksizce yüzüme sürüyorum. Bu şekilde Beşiktaş …
Altıncı Günün Akşamı
Altı gündür evdeydim. Sahile inip birkaç bira içsem güzel olacak diye düşündüm. Evde bizimkilerin bozukluklukları koyabileceği köşelere baktım. Bir bira parası çıkmadı. Halının üzerine uzanıp ne yapsam diye düşünürken uyumuşum. Kardeşim gelmiş, uyandım. Öyle görünce beni güldü. Kalktım yerimden. Odaları amaçsızca dolaştım. Mutfağa girip çay koymaya hazırlanırken banka hesabımda 18 lira olduğunu hatırladım. İşte mutluluk! …
Bir Hata Yaptım
Bugün bir hata yaptım. Çoklarının böyle bir hatayı ancak aptallar yapabilir diyeceği türden bir hata. Önce olduğum yerde çakıldım kaldım. Bakındım. Nefesimi dinledim. Ölmek istedim. Sonra sağa sola koşturup yardım istedim. Derdimi anlatmaya çalışırken öyle baktılar ki, kendimi aptal olmadığımı ispatlamaya çalışırken buldum. Kendimden nasıl soğudum. Beni böyle bilmezdim.
Kahve, Şarap, Jack London vs.
Küçücük olan odamın içerisine zar zor sığdırıp yerleştirdiğim masamın üzerini kirli bardaklar doldurmuş. Hepsinde kahve lekeleri. Ders çalıştığım, film izlediğim, roman okuduğum, bazen de düşüncelere daldığım bu sıkışmış köşemde kahve içmek en büyük keyiflerimden. Fakat Jack London okurken kahveyi kenara itmekte, şarap aranmaktayım.
Özgürlük düşünce.
Son günlerde etrafım düşünce özgürlüğü önemli ama peygamberin bu şekilde karikatürize edilmesine izin verilmemeli diyen insanlarla doldu. Bu insanları dinledikçe nedir şu düşünce özgürlüğü diye sorar oldum kendime. Doğru dediklerine dosdoğru diyebilirken yanlış diyememek olsa gerek dedim en sonunda.