Küçücük olan odamın içerisine zar zor sığdırıp yerleştirdiğim masamın üzerini kirli bardaklar doldurmuş. Hepsinde kahve lekeleri. Ders çalıştığım, film izlediğim, roman okuduğum, bazen de düşüncelere daldığım bu sıkışmış köşemde kahve içmek en büyük keyiflerimden. Fakat Jack London okurken kahveyi kenara itmekte, şarap aranmaktayım.